reklam

Dügün Tv Aydin Çine


 

AN ANLAMLI AYRILIK MESAJLARI

Yazar fotoahmet 16 Mayıs 2017 Salı 0 yorum
Gittin mi büyük gideceksin! Ayrılık bile gurur duyacak seninle.
Bir zamanlar deli gibi hesap sorduğun birine, gün gelir hatır bile soramazsın.
En büyük hayali sana sarılmak olan bi insanı nasıl bu kadar kırabiliyorsun?
Aşkım ne zaman dağlar sahili, mehtap geceyi dünya dönmeyi unutursa, bende seni o zaman unutacağım.
Dünya ’nın en büyük yüküdür; aklı sende olmayanı, ısrarla yüreğinde taşımak.
Bu şehirden her gidişinde şehri sanki ben uğurluyorum sen benden gideli çok oldu ama ben sana hala el sallıyorum…
Benim kelime hazinem çok geniştir, derdim. Senin bir kelimene yetemedim; ‘git’, ne demekti sevgilim?
Yalnızca çocuklar ağlar ve yalnızca Allah affeder… Eğer bir gün beni terk edersen; çocuk değilim ağlamam, Allah değilim affetmem.
Ben sensizdim! Akşamın yaklaştığı saatlerde kahrolursun görme ağladığımı. Başlayan düşü şafakla birlikte dağıtır ansızın her gün batımı.
Sen sigara dumanın altında yana yana en sonunda kül oldun, sen kibritin hiç yanmayan ucundan birinin hayatından geçmiş oldun!
Beni terk ettiğin gün, saçlarından bir tel koparıp asacağım kendimi. Beni terk ettiğin gün, kirpiklerinden birini koparıp saplayacağım kalbime.
Adını bile duymak istemediğin insanları her gün görürsün, yüzünü görmekten hiç bıkmayacağın insanla aranda kilometreler vardır.
Hayat öyle bir noktaya getirir ki insanı, eskiden. Hiç bitmesin dediğin günlere, keşke hiç yaşamasaydım dersin.
Ay doğarken bir söğüdün arkasından, gül yüzünde sisli bir esintiyle, akşamın göçüsüne hüzün serperek ve yağmurdan geceye perdeler çekerek beni düşün unutma.
Batık bir gemiymiş aşk limanında. Kader bu deyip de avutma beni ayrılık kapımızı çaldı sonunda senden son dileğim unutma beni.
Ben ne aşklar yaşadım ne vedalar ettim, ne kızgın çöllerinde yürüdüm aşkın, senin kor dudakların vız gelir güzelim.
Ben sensiz geçen günlerime yanarken, belki sen bensizliğe sevineceksin. Ama şunu unutmak bir tanem; bir gün sen de seveceksin!
Bir eski dost gibi hatırla beni. Bir selam ver yeter. Unutmuş olsan da eski günleri. Adımı ara sıra an yeter.
Gelen bir şey katmaz artık bana, giden de hiçbir şey eksiltmez. Gel ya da gelme sevgili, artık hiç fark etmez.
Üzülme değmez sözünü duymaktan sıkıldım. Değmeyenlere zaten üzülmem. Üzüldüğüm şey; değmeyenlere. Yüreğimin değmiş olması.
Ben sensizdim! Akşamın yaklaştığı saatlerde. Kahrolursun görme ağladığımı. Başlayan düşü şafakla birlikte dağıtır ansızın her gün batımı.
Bir gece ay bana sordu neden seni ağlatan bir kızla berabersin? Aya baktım ve dedim ki sen hiç gökyüzünden vazgeçebilirsin.
Bir gün bir köşede sızıp kalırsam, el tanımasa da sen tanır mısın? Sorsalar sana kim bu diye, bakıp yaptığından utanır mısın?
Sevdiğimden bu yana her acıyı tattım her çileye alıştım, yalnız senin yokluğuna alışamadım. Artık anlıyorum hasretten, gözyaşından başka bir şey vermemişsin bana.
Ölmek dünyada unutulup gitmekmiş, ölmek bir kefen giymekmiş, ölmek o soğuk o korkunç ve o kara toprağa girmekmiş… Yok, be aşkım asıl ölmek sensizlikmiş
Bir birimize söz vermiştik, bütün ömür boyu ayrılmayacaktık, yeminler etmiştik, asla ayrılmayacaktık, ama ne oldu bir kış günü, yıldızların bakışlarında, ayrılığımızı söyledik.
Bir çiçeğim vardı, adını aşk koydum; kopardılar, bir çiçeğim vardı, adını sevgi koydum; soldurdular, şimdi yine bir çiçeğim var, adını izdi rap koydum; ne koparan var, ne solduran.
Aramıza yollar, yabancı kollar, zor yıllar girdi, ümitlerimi, saf sevinçlerimi derken seni kaybettim bir iki sözle bir kaç şarkıyı, adaletsiz yargıyı birde bu talihsiz yazgıyı kalbime kaydettim.
Ayrılığın resmini çizdim sarı odalara, yüreğimi soğuttum zemheri ayazında. Sonra uzun uzun rüzgârın gülüşünü seyrettim çaresizce. Ve gecenin en koyulaştığı yerde ölümü kucakladım masmavi yüreğimle.
Sen benim içimde açan bir güldün. Sönmek bilmeyen alevlenen içimde başımı her yastığa koyuşta sen varsın hayallerimde. Çünkü sen benim içimden söküp bir türlü atamadığımsın yar.
Bak yine soldu güneş yine akşam oluyor ömrümün kadehine sensiz bir gün doluyor sen yoksun diye inan dertliğim kederliğim gelmezsen kahrolurum yıkılırım sevgilim seni çok seviyorum…
Bir gece yarısı titreyerek uyanırsan bil ki resmini öptüğüm gündür, bir gün sebepsiz yaşlar süzülürse o güzel gözlerinden bil ki yokluğundan öldüğüm gündür.
Sensiz geçen zaman bana zehir oldu, senin yokluğun benim sonum oldu. Güneş doğmaz, günler geçmez oldu, anladım ki bu yaşam sensiz geçmez oldu ay yüzlüm.
Seni yüreğimin derinlerine attım. Üzerine çelik kapılar kapattım. Beni öyle incittin ki seninle olan iyi hatıraları (istediğim halde) bile hatırlayamıyorum. Sen cezanı kendi kendine verdin.
Aşkımız su üzerine yazılan bir masaldı, göz kirpimi kısalığında kelebeğin ömrü uzunluğundaydı. Kalbimizde bir ömür boyu çekeceğimiz yaralar bıraktı.
Aşkın bitmiş olsa da hiç sevmesen de beni çok aldattın hoş görmesem de bir şeyler bulmuştum ben o sevginde bekliyorum bir gün dönersin diye.
Bekleyiş bir özleyiş gönüldeki güzeli bir süsleyiş bin bir hisle sevmeli neden o çok sevene unut bekleme derler oysa seven ümitsiz olsa da bekler
Ben senin yaşadığın gizli bir macerayım, anlatılmaz bir roman, kapanmaz bir yarayım, sığındığın limanlar unutturamaz beni, ben senin yüreğinde en büyük fırtınayım!
Bir akşam yanımızda kimse olmaz ya da olanlar olması gerekenler değildir. Yıldızların bizim için parladığını göremeyen gözlerimiz, gün gelir hayatımızdan kayan yıldızların gömüldüğü maziye kilitlenir.
Bana bir günün yirmi dört saat, bir saatin atmış dakika ve bir dakikanın atmış saniye olduğu öğretildi ama sensiz geçen bir saniyenin sonsuzluk kadar uzun olduğu öğretilmedi. Yaşamımızın her anında birlikte olmamız dileğiyle sevgilim.
Beni sensiz bıraktığın gün geliyor aklıma, düşünüyorum da çok acı çekmiştim, ama şu anda daha da çok çekiyorum ama biliyorum ki sen bu acıya hiçbir zaman değmedin beni hiç bir zaman sevmedin sen sevsen de sevmesen de ben seni sevdim hep de öyle kalacak.
Seni sevdim ne yazık ki söyleyemedim. Sen bir umuttun yüreğimde büyüttüğüm. Bazen karanlık gökyüzünde ışıldayan bir yıldız, bazen de göremediğim masum bir melektin. Ben seni senden habersiz seven biriydim.
Unutulduğunu sandığın her dakikam seni düşünmekle geçti yokluğunda, ne kadar istesem de arayamadım, istemediğini düşünerek. Sanki anlamsız olan her şey beni buldu sensiz. Benim için mutluluğun anlamı sensin, sensiz mutluluk sensiz huzur olamaz inan.
Dün gökyüzüne bir avuç yıldız fırlattım. Karanlığında aydınlığım olsun diye. Şimdi sensizliği kalbime fırlatıyorum, bıraktığım yerden dönesin diye. Vazgeçilmezim sıra sende gururu bir yere fırlat ve pişmanlığımla sızlayan şu kalbimi mükemmelliğinle donat.
Bir ses beklemek senden… Soluk beklemek. Suskunluğun en acımasız olduğu zamanlardayım. Hiç bu kadar uzun susmadın sevdiğim. Hiç bu kadar uzun gitmedin bilmediğim yerlere, gözlerimi götürmeden yanında!
Kötü diye bir şey olmasaydı, cehennem boş kalırdı. Sen beni kırmasaydın, bu can uğruna fedaydı… Seni çok seviyorum. Sevdiğimden bu yana her acıyı tattım her çileye alıştım, yalnız senin yokluğuna alışamadım. Artık anlıyorum hasretten, gözyaşından başka bir şey vermemişsin bana.
Gidiyorsun… Umarım aldığın karar seni pişman etmez kendine. Umarım doğruya dosdoğru gidersin. Yanıldığını anladığın an geri dön. Seni buralarda bekliyor olacağım. Sadece çok gecikme. Belki yine buralar da olurum ama buralar eskisi kadar burası olur mu bilemem.
Araya koskoca yıllar girse de kalbim seninle bu can seninle koskoca dağlar girse de araya ben seni unutmam unutamam ki ben sana kocaman bir can verdim sen bana sevgi dürüstlük verdin ben seni nasıl unuturum ki sen bana bir can bir sevgi verdin.
Artık günlerim günlerden uzun gecelerim gecelerden yalnız seni sevdiğimden bu yana her acıyı tattım her çileyi gördüm hayatın her cilvesine alıştım yalnız senin yokluğuna alışamadım şimdi anlıyorum acıdan hasretten gözyaşından başka hiç bir şey vermemişsin bana yıkılan hayallerime yok olan geçmişime kaybolan geleceğime ağladım ağladım çocuklar gibi ağladım.
Bir gün bu köşede sessiz sedasız hıçkıra hıçkıra ağlayacağım, şu lanet kaderime sitemler edip, tanrıya son kez yalvaracağım, güzel gözlerin gelecek aklıma, solup gideceğim en güzel çağımda, sensizlik beni çağırdığında, boş sokaklara haykırdığında, artık burada olmayacağım.

Hiç yorum yok: